Kayak sporuna yeni başlayanlar için öğrenilmesi gereken ilk adım kayak üzerinde duruş biçimidir. Kayak üzerinde duruş tekniğinin kazanılması yürüyüş, dönüş ve yamaçta hareket gibi temel egzersizlerin kolaylıkla yapılmasını sağlayacaktır. Bununla birlikte, öğrenilecek doğru bir teknik, ilk kayma denemelerinizde düşme ihtimallerinizi minimize edecektir. Bu sebepten kayak üzerinde duruş tekniğinin tam olarak öğrenilmesi kayak sporunun temelini oluşturur. Bu bağlamda vücudunuzun pozisyonu şu şekilde olmalıdır.
1 - Dizleriniz hafif bir şekilde öne doğru bükülü
2 - Kaval kemiklerinizle ayakkabının boğaz kısmını hissedin.
3 - Omuzlarınızla ağırlığınızı çok hafif bir şekilde öne verin.
4 - Ayaklarımızın açıklığı omuz hizasında olmalıdır.
5 - Kalçanızın topuk bağlamalarından geride olmamasına dikkat edin.
Kayak üzerinde neden böyle durduğumuzu incelersek şunları söyleyebiliriz;
Dizlerimiz hafif bir şekilde öne doğru bükülü olmalıdır. Çünkü kaydığımız zemin hiçbir zaman pürüzsüz olmaz ufak tefek tümsekler ve çukurlar vardır. Normal bir yetişkinin vücudunun ağırlık merkezi yada denge noktası en azından zeminden 1 metre kadar yukarıdadır durum böyle olunca biz seyir halindeyken ufak bir kar parçasının üzerinden geçerken yaşayacağımız minik sarsıntının 1 metre yukarıda yaratacağı etki dengemizi yitirmemize neden olacaktır. Eğer dizlerimiz bükülü olursa bacaklarımız bize süspansiyon görevi yaparak sarsıntının etkisini azaltacaktır.
Yine aynı sebeple ağırlımızın çok hafif bir şekilde önde olması gerekmektedir. Bu durumu şöyle açıklayabiliriz, birçoğumuz belediye otobüslerinde ayakta yolculuk yapmışızdır ve araç her hareket edişinde biz geriye doğru savrulmuşuzdur. Kayak yaparken de ilk hareket etme anında vücudumuzun geride kalmaması için ağırlığımızın çok hafif bir şekilde önde olması gerekmektedir. Aynı zamanda, zeminde başlayan sarsıntıyı, öncelikle dizlerimizin bükülü olması nedeniyle (süspansiyon) esneyerek azaltırız ve vücudumuzun üst bölgesine gelen etkiyi de ağırlığımızın önde olması nedeniyle sıfıra indiririz ve yolumuza devam ederiz.
Ağırlığımız önde olması dönüşlerimizi düzgün bir şekilde yapabilmemizi sağlayacaktır. Ön tekerlekleri havada bir araba düşünün nasıl ki bu araba dönüş yapamaz ise biz de ağırlığımızı öne vermediğimiz takdirde dönüş yaparken çok zorluk çekeriz.
Bir diğer dikkat etmemiz gereken konuda ayaklarımızın birbirine olan mesafesi yani açıklığıdır. Nasıl yürürken ayaklarımız birbirinden çok uzak veya birbirine çok yakın değilse kayarken de bu dengeyi sağlamalıyız yani kayaklarımızın birbirine uzaklığı omuz hizasında olmalıdır.
Dikkat edilmesi gereken başka bir konu ise kalçamızın hiçbir zaman topuk bağlamalarından geride olmamasıdır. Genellikle geriye oturma diye adlandırdığımız ve başlangıç aşamasında sıkça yapılan bu hatanın temel olarak üç nedeni vardır; ilk nedeni ağırlığınızı öne vermemişsinizdir, ikinci olarak ayakkabılarınızın boğaz kısmı baldırlarınızı iyi kavramadığı için o bölümdeki boşluk sizi hareket halindeyken geriye itmiştir bu yüzden kaval kemiğinizle ayakkabının boğazını her zaman hissetmelisiniz. Son olarak ta kollarınızın pozisyonu yanlışsa bu sizin dengenizi bozar ve geriye oturursunuz. Resimde görüldüğü gibi tıpkı bir direksiyonu tutar gibi iki elinizi de baktığınızda görmeniz gerekir. Başka bir örnekle açıklamaya çalışırsam 4-5 kiloluk bir meyve sandığını yerden kaldırdığınızı düşünün ve onu o şekilde taşıdığınızı varsayın sandığın ağırlığından dolayı ağırlığınız çok hafif bir şekilde önde olur, tekrar resme bakarsak sanırım kollarımızın nerde olması gerektiğini daha iyi anlamış oluruz.